بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی

Tahran: Limiti aştık – Trump: Ateşle oynuyorlar

Tahran: Limiti aştık – Trump: Ateşle oynuyorlar
İran rejimi Dışişleri Bakanı Zarif, nükleer anlaşmada belirlenen uranyum zenginleştirme stoğunu aştıklarını doğrularken ABD Başkanı Trump, “İran, ateşle oynuyor” dedi.
posted onJuly 2, 2019
noبۆچوون

İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) İran rejiminin nükleer anlaşmada belirlenen uranyum zenginleştirme stoğu limitini aştığı yönündeki açıklamasını doğrulayarak, bunun nükleer anlaşmanın ihlali olmadığını zira İran rejiminin, ABD’nin anlaşmadan çekilmesinden doğan hakkını kullandığını söyledi.

Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Zarif, Beyaz Saray Basın Sözcüsü Stephanie Grisham tarafından yapılan "İran uzun zamandır mutabakatın şartlarını ihlal ediyordu" açıklamasının doğru olmadığını iddia etti.

 

Trump: Ateşle oynuyorlar

ABD Başkanı Donald Trump ise uranyum stoku sınırını aşan İran rejiminin "ateşle oynadığını" söyledi.

Trump, İran rejiminin bu hamlesi konusunda bir mesajı olup olmadığını soran gazetecilere, "İran'a mesajım yok. Ne yaptıklarını biliyorlar. Neyle oynadıklarını biliyorlar. Ki bana göre ateşle oynuyorlar. Bu yüzden İran'a herhangi bir mesajım yok" yanıtını verdi.

Nükleer anlaşma konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, ABD ile İran rejimi arasındaki gerginliği daha da tırmandırmıştı. ABD'nin İran rejimine yönelik hava saldırısı planları yaptığı bildirilirken Trump yaklaşık 10 gün önceki açıklamasında, bu ülkenin vurulması yönündeki talimatını son anda iptal ettiğini duyurmuştu.

İran rejiminin nükleer anlaşma ile belirlenen 300 kilogramlık sınırı aştığını, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından daa teyit edilmişti.

İran rejiminin BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi, ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin ile 2015 yılında imzaladığı nükleer anlaşma, rejimin düşük oranda zenginleştirilmiş uranyum stokunu azami 300 kilogramda tutmasını öngörüyordu. Söz konusu mutabakat, ABD'nin 2018'de Başkan Donald Trump'ın kararıyla anlaşmadan çekilmesinin ardından tehlikeye girmişti.