Ana içeriğe atla

Zarif, İran rejimin mallarını pazarlama gücüydü 

Zarif, İran rejimin mallarını pazarlama gücüydü 
posted onMarch 3, 2019
noyorum

 

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in istifasını instagram hesabında açıklamasından bir kaç dakika sonra ülke içinde çıkan kargaşayla Tahran'ı büyük bir sorunun içine soktu.  İran rejiminin çizdiği 'dönen bütün çarklara karşı birlik içindedir' imajının aksine hem içeride hem de dışarıda büyük bir baskı altında olduğunu gösterdi. 

Zarif gibi üst düzey bir devlet görevlisi Ruhani hükümetine istifasını sundu. 

Amerika'nın New Post sitesi baş siyasi yazarlarından Been Yaffni'ye göre İran'ın halen ihtiyaç duyduğu Zarif'in istifasının sadece bir imdat çağrısıdır. Ancak istifadan bir gün sonra istifanın iktidar tarafından kabul edilmeyeceği açıklandı. 

Been Yaffni, "Zarif, İran'ın batı tarafından en çok tanınan siyasi simasıydı. Ancak gerçek iktidar içinde hiç bir yetkisi yoktu. Sadece ona İran İslam rejiminin çıkarlarını pazarlama rolü verilmişti. Bu rol giderek tehdit oluşturmaya başladı.  Görevde kalması sonu gelmeyen bir drama ve istifası da İran'ın içinden geçtiği krizi çözemeyecektir. Derinleşen ekonomik kriz enflasyonun daha da yükseleceğini gösteriyor"  diye yazdı. 

Daha öncede gözlemcilerin yaptığı tahminlere göre 2019'daki ekonomik düşüş % 3,9'a varacaktı. 

ABD'in İran'a yönelik uyguladığı ekonomik ambargodan sonra ülkede geniş çaplı protesto gösterileri düzenlendi. Geçtiğimiz hafta giderek yayıldı. Bu da yaşananlardan birilerini sorumlu tutmak için İran iktidarını iç darbe girişimlerine götürdü. 

İran uzmanı Bihnam Bîn Talîbu "Bir çok görevin paylaşılmasıyla İran rejimi kendisini dışa karşı birlik içindeymiş gibi izlenim yaratmak istiyor. Ancak hem içeride hem de dışarıdan gelen baskılarla karşı karşıyadır" değerlendirmesini yaptı. 

Yazar Been Yaffni yazısında Pasdaran ordusunun İran iktidarı içindeki konumuna dikkat çekerek "Pasdaran ordusu, İran'da geniş yetkilere sahip. Ülke ekonomisinin önemli payını alıyor. İç ve dış siyasette gözle görülür bir etki gücüne sahiptir. Ruhani yaptığı genel bütçe açıklamasında yapılan örtülü ödenekleri sorması Supay Pasdaranlar tarafından büyük tepkiyle karşılandı. İran dini lider Hamaney, operasyonların genişletilmesi için 2 milyar dolar ekstradan pasdaranlara ayırdı" ifadelerini kullandı. 

Zarif'e dışişleri bakanlığı görevinin verilmesinin nedenlerinden onun diplomasideki uyumu ve Obama tarafından imzalanan Nükleer Anlaşmasının mimarlarından biri olmasıydı. 

Ülke ekonomisini düzeltmek için Ruhani ile birlikte batıya iyi bir görünüm sergileme amacı da vardı. Ancak Supayi Pasdaran yaptığı gösteriş siyasetiyle ürettiği nükleer atom silahları göstererek Avrupa ve ABD'yi korkutup taviz koparttığı görüşünde.  

Bununla birlikte Avrupa Birliği (AB)  2015'te imzalana Nükleer Anlaşma konusuyla ABD ambargosunu geçiştirmeye çalışıyor.  Bunun için Tahran'a yaptığı çağrıda ABD'nin de teröre verilecek mali yardımların önünü almak için tarafı olduğu FATF (Mali Şeffaflık Eylem Yasası) ile ilişkilenmesini istedi. Bu nedenle Pasdaranlar, Zarif ve Ruhani'nin FATF'a dahil olması taleplerine şiddetle karşı çıkıyor. 

Onlara göre Hizbullah ve bölgedeki diğer terör örgütlerine istedikleri gibi para aktaramayacaklardı. 

Been Yaffni yazısının bir bölümünde  Zarif'in istifasının nedenlerinden birinin de Hamaney ve Ruhani'nin Beşar Esat ile yaptıkları görüşmeye katılmamamsı olduğun belirterek  "Görüşmede Zarif'in yerine Kudüs Güçleri Komutanı Kasım Süleymani ise hazır bulundu. 

Gözlemcilere göre Zarif'in görüşmeden haberi yoktu. Buda Zarif'e vurulan en büyük darbe oldu. Her ne kadar kendisini ılımlı gibi göstermeye çalışsa da Pasdaranlar hiç bir zaman ona güvenmedi. Bazıları tarafından ABD işbirlikçisi bile ilan edilmişti" dedi.