Ana içeriğe atla

Mesud Barzani: İran ve Türkiye referandumda sözlerinde durmadılar

Mesud Barzani: İran ve Türkiye referandumda sözlerinde durmadılar
Suudi Arabistan’ın MBC1 televizyonuna konuşan Kürt lider Mesud Barzani, Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen bağımsızlık referandumu öncesi Türk devleti ve İran rejiminin referanduma karşı çıkmayacaklarını ancak sözlerinde durmadıklarını söyledi.
posted onApril 11, 2020
noyorum

Suudi Arabistan’ın MBC1 televizyonuna konuşan Kürdistan Demokrat Parti (PDK) Genel Başkanı Mesud Barzani, bazı ülkelerin 25 Eylül 2017’de Güney Kürdistan’da (Başûr) gerçekleştirilen Kürdistan Bağımsızlık Referandumuna destek olmayacaklarını ancak karşı da çıkmayacaklarını söylediklerini ancak bu ülkelerin sözlerinde durmadıklarını açıkladı. Kürt lider Barzani, bu ülkelerin Türk devleti ve İran İslam Cumhuriyeti olduğunu söyledi.

Kürdistan ile ilgili birçok mesele konusunda MBC1’in sorularını yanıtlayan Başûr’daki Kürdistan Bölge Yönetimi eski Başkanı Mesud Barzani, 2017’de gerçekleştirilen bağımsızlık referandumu süreciyle ilgili bilinmesine rağmen çok dillendirilmeyen bilgiler paylaştı.

Kendisi açısından referandumdaki en büyük kazanımın Kürdistan halkının yüzde 93 oranında bağımsızlığa evet demesi olduğunu vurgulayan Mesud Barzani, bazı ülkelerin referanduma destek olmayacaklarını ancak karşı da çıkmayacaklarını söylediklerini ancak bu ülkelerin sözlerinde durmadıklarını belirtti.

“İran rejimi ve Türk devleti hiçbir şeyde anlaşmasalar bile Kürtlere karşıtlıkta anlaşıyorlar”

MBC1’in “Bu ülkeler hangi ülkelerdi?” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Kürt lider Mesud Barzani, “Birçok ülke vardı ama farklı derecelerde” yanıtını verdi.

MBC1’in İran rejimi ve Türk devletini sorması üzerine Mesud Barzani, “Onlar çok karşıydı ve düşmanlık bayrağını yükselttiler” dedi.

MBC1’in “Hiçbir şeyde anlaşamasalar da sizinle ilgili konuda anlaşıyorlar” şeklindeki soru içerikli değerlendirmesine ise Kürt lider Barzani, “Evet, bunu gördük” şeklinde karşılık verdi.

“Bir gün bu rüyanızın gerçekleşeceğine inanıyor musunuz?” sorusunu da yanıtlayan Mesud Barzani, “Önemli olan, bizim güçlü bir temel atmış olmamızdır. Ben rüya demiyorum. Benden sonraki nesiller, onlardan sonra gelenler görecekler. Kürt halkına inanıyorum ve eminim ki Kürtler, hiçbir şekilde zulme teslim olmayacaklarını kanıtlamışlardır” şeklinde yanıtladı.

Federal Irak sistemine katılım kararı

Siyasi yaşamını, tecrübeleri ve birçok anısını da anlatan Kürt lider Mesud Barzani, 1991’den bu güne Başûr ve Irak’ta yaşananlara dair de önemli bilgiler verdi.

2003’te Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejiminin devrilmesinin ardından PDK, Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ve tüm Başûrlu siyasi tarafların ittifakıyla her kesimin hakkının güvence altına alındığı federal Irak sisteminin kurulmasına katılım kararı aldık, Kürdistan Parlamentosu da bunu onayladı” dedi.

1991 yılında Kürdistan Bölgesi’nin uçuşa yasak bölge ilan edilmesi ve Baba Bush dönemine değinen Barzani, ABD güçlerinin Duhok’un Zaxo ilçesinde koordinasyon merkezi kurduğunu ve Irak güçlerinin Kürtlere saldırması durumunda ABD’nin de Irak güçlerine saldıracağının kendilerine bildirildiğini belirtti.

Saddam’ın devrilmesinin ardından Irak Devlet Başkanlığı statüsünde olan Geçici Koalisyon Yönetimi ile ilişkilerine de değinen Barzani, Geçici Koalisyonun başkanlığı görevini yapan Paul Bremer’in bölgeyi hiç bilmediğini söyledi.

Kürt lider Barzani, “Yaşamım boyunca diktatörlüğe ve zulme karşı durdum. Ailemden 37 kişiyi, kardeşlerimi, yeğenlerimi ve amca çocuklarımı kaybettim. 8 bini aşkın Barzani aşireti mensubu, 182 bin de Kürt Enfal katliamına maruz kaldı. 5 bin kişi Halepçe’de kimyasal silahla şehit edildi” ifadelerini kullandı.

Mesûd Barzanî

 

“Tüm suçların sorumlusu Saddam”

Barzani, 2003’ten sonra sadece suçluların yargılanmasını, diğer Baas mensuplarının bırakılmasını istediklerini belirtti.

Saddam’ın Iraklılara ve Irak’a komşu ülkelere yönelik işlenen suçlarının tümünün sorumlusu olduğunu belirten Başkan Barzani, “Saddam’ın bayram akşamı idam edilmesi yanlıştı. Ya bayramdan önce veya sonrasında idam edilmeliydi” dedi.

Mesud Barzani, Kürtlerin Saddam’ın mahkeme sürecinde onurlu bir duruş sergilediklerini ve durumu şova dönüştürmediklerini ifade etti.

“Saddam’ın boynuna idam ipi geçirildiğini gördüğünüzde ne hissettiniz? Sizin kardeş ve akrabalarınızı öldüren kişi idam sehpasında…” şeklindeki soruya Barzani, “Allah’ın zalimlerden intikam aldığını hissettim. Bu bende mutlak iman oluşturdu. Allah mühlet verir ama ihmal etmez” yanıtını verdi.

DAİŞ ve Irak ordusunun ihmalkarlığı

Terör örgütü DAİŞ’le ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kürt lider Mesud Barzani, DAİŞ’in 2014’teki saldırısının ilk günlerinde tehlikeyi sezdiğini ve cepheye gidip savaşa doğrudan komuta ettiğini söyledi.

DAİŞ’in Musul’u kolayca ele geçireceğini düşünmediğini, Baduş cezaevindeki tutuklularını kurtarmak için gittiklerini ancak Irak ordusunun görevini yapmadığını kaydeden Barzani, Musul halkının da DAİŞ’in kendilerine iyi davranacağını düşündüğünü ve bunun felakete dönüştüğünü ifade etti.

Eski Irak Başbakanı Nuri Maliki’nin kendisinin sözünü dinleyeceğini düşündüğünü ve askere güvendiğini kaydeden Başkan Barzani, DAİŞ’in El-Kaide’nin gelişmiş boyutu olduğu vurgusunda bulundu.

“DAİŞ’in tarih kitaplarında görülmeyecek vahşetini gördük”

DAİŞ’in saldırıya geçtiği ilk günlerde Peşmerge ve vatandaşların göğüslerini kalkan yaparak vahşi saldırılara karşı direndiğini kaydeden Mesud Barzani, kendisinin de o süreçte sık sık cephelerde görülmesiyle ilgili olarak, “Durumun tehlikede olduğunun farkındaydım. DAİŞ’in öldürme, baş kesme, namuslara el uzatma gibi vahşetlerini gördük. Tarih kitaplarında bile böyle şeyler görülmemiştir. Her türlü suçu işlediler. Halkımız karanlık bir süreçle karşı karşıyaydı. Gidip görevimizi yerine getirmemiz gerekiyordu. Durum çok kötüydü. Cepheye gidip Peşmerge’nin cesaretini artırmam gerekiyordu” diye konuştu.

“Bağdat, görevini yerine getirmedi”

Kürt lider Mesud Barzani sözlerini şöyle sürdürdü:

“Doğrusu saldırılar ilk başladığında endişeliydim. Çünkü eski Peşmergelerin bazıları şehit olmuştu, bazılarının da yaşı ilerlemişti. Şimdiki Peşmergelerin de böylesi bir tecrübesi yoktu. Ancak 2 hafta tam kahramanca bir duruş sergileyip savaştılar. Gerçekten de pehlivanlardı. Bu süreçte saldırıları durdurduk ve konumumuzu güçlendirdik.

İlk günlerde ABD’den destek görmedik. Bağdat’a da Peşmerge’ye silah verilmesini söylememişlerdi. Irak Anayasası’na göre Irak silahlarından Peşmergenin hakkı olmasına rağmen Bağdat görevini yerine getirmedi. Ancak 3-4 gün sonra hava desteği verdiler, iyi destek oldular. Sonrasında da Uluslararası Koalisyon’un kurulması iyi oldu.

Erbil – Riyad ilişkileri

Suudi Arabistan ile Kürdistan Bölge Yönetimi arasındaki ilişkilere de değinen Kürt lider Mesud Barzani, “Şimdiye kadar Riyad’ı bir çok kez ziyaret ettim. Kral Fahd’la, Kral Abdullah’la ve Kral Selman’la görüştüm. Ancak Kral Abdullah bana bilmediğim bir şeyi söyledi. Mele Mustafa Barzani’nin Kral Faysal ile ilişkileri vardı ve Kral Faysal destek sunuyordu. Kral Abdullah ilişkilerinin daha eskiye dayandığını söyledi. İlişkilerin Kral Abdulaziz ile başladığını söyledi. Bunu Kral Abdullah’tan duydum. Bu benim için yeni ve önemli bir bilgiydi” diye konuştu.