Skip to main content

WHO Müdürü el-Manzuri: Coronavirüs için onayladığımız bir ilaç yok

WHO Müdürü el-Manzuri: Coronavirüs için onayladığımız bir ilaç yok
WHO Doğu Akdeniz Bölge Müdürü Dr. Ahmed el-Manzuri Coronavirüs salgın tedavisi için farklı ülkelerden 40’a yakın aşı başvurusu aldıklarını, yine 20 farklı aşı geliştirilmeye çalışıldığını ancak WHO olarak şu ana kadar herhangi bir ilaç önermediklerini söyledi.
posted onMarch 29, 2020
nocomment

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Doğu Akdeniz Bölge Müdürü Dr. Ahmed el-Manzuri yeni tip Coronavirüs (Covid-19) salgın tedavisi için değişik ülkelerde 20 farklı aşı geliştirilmeye çalışıldığını ancak WHO olarak herhangi bir ilaç önermediklerini söyledi.

Çin’in Wuhan kendinde geçtiğimiz yılın sonunda ortaya çıkan ve kısa sürede neredeyse tüm dünyaya yayılan Coronavirüs salgını ile ilgili Şarkul Avsat’a mülakat veren Dr el-Manzuri, Coronavirüs tedavisinde kullanılan bazı ilaçların kötüye kullanımı konusunda endişelerinin arttığını dile getirdi.

“Şu ana kadar WHO onaylı bir ilaç yok”

Bir takım amaçlar için kullanılan bu ilaçların, hafif veya tam teşhis konulmamış vakalar için reçete edildiğini, bunlar arasında bazı anti-enflamatuar ilaçların da yer aldığını ifade eden Dr. el-Manzuri, “Coronavirüs ile ilgili şu anda WHO onaylı terapötik bir ilaç bulunmadığından bu bizim için endişe verici bir durumdur. Endişemizin bir diğer kaynağı ise bu tür ilaçların kullanımının, başka ilaçlarla alındığında aralarındaki etkileşim nedeniyle ortaya çıkabilecek yan etkilerdir” diye belirtti.

Bir aşının geliştirilmesinin birkaç yıl süreceğini ancak son yirmi yılda dünyanın şahit olduğu art arda gelen acil sağlık durumları, küresel çabaların artırılmasını, araştırmaların yoğunlaştırılmasını, araştırma merkezleriyle koordineli çalışmalar yapılmasını, ortaya çıkan hastalıklara ve bunların neden olduğu salgınlara karşı işbirliği yapılmasını sağladığının altını çizen el-Manzuri, “Bu sayede Ebola aşısını çok kısa bir sürede geliştirebildik. Şuan Coronavirüs için de aynısını yapmak amacıyla ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz. WHO bugüne kadar 40 tanı testi inceleme ve onaylama talebi aldı. Bununla birlikte geliştirilme aşamasındaki 20 farklı aşı için de başvuru yapıldı. Şuan test aşamasındaki birçok klinik tedavinin sürdüğünü, aşıların ve tedavilerin güvenirliğini, güvenliğini ve etkinliğini sağlamak için tüm adımların ve önlemlerin takip edildiğini söyleyebiliriz” dedi.

“Üretilen aşıların başlangıçta herkesin ihtiyacını karşılamayacağını belirten Dr. Ahmed el-Manzuri, bu yüzden sağlık çalışanları, hasta sayısı ve hasta bakımı gibi virüsle mücadelede ön saflarda yer alan en yüksek öncelikli grupların dikkatli bir şekilde belirlenmesi sürecinin gerçekleştirilmeye çalışıldığını söyledi.

“Çin’in başarısının sırrı hükümet ve toplumun ortak çalışması”

Çin’de ortaya çıkmasına rağmen bu ülkede Coronavirüsün kontrol altına alınmasının başarı olduğunun altını çizen el-Manzuri, Çin’deki mücadeleyle ilgili şu değerlendirmede bulundu:

“Çin, hükümet ile toplum arasında bir bütün olarak ortak bir yaklaşımla ve önleyici tedbirlerle virüsü kontrol altına almayı ve yayılmasını azaltmayı başardı. Çin tecrübesi, pandeminin kapsadığı tüm ülkelere bir umut oldu. Bu, engelleyici tüm tedbirlerin kamu bilincine odaklanarak vakaları teşhis ve izole etmek, laboratuvar testlerini artırmak, tedavi protokollerini uygulamak, izolasyon ve karantina dahil olmak üzere sosyal mesafe tedbirleri için ciddi çabalar gerektirir. Burada Çin’in yeni bir Coronavirüs salgını dalgasına maruz kalmaması için çabalarını sürdürmesinin önemli olduğunun altını çiziyoruz.”

Sağlık sistemleri zayıf, imkanları yetersiz ve böyle bir salgına karşı herhangi bir plan hazırlamayan ülkelerin daha büyük bir zorlukla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Dr. El-Manzuri, bu ülkelerin çoğunlukla savaş ve çatışmaların yaşandığı ülkeler olduğunu belirterek, bu ülkelerin Coronavirüsle mücadele yeteneklerini ve hazırlıklarını tamamlamaları gerektiğini söyledi.

Coronavirüs, Çin ile ABD arasındaki biyolojik savaşın yansıması mı?

Dr. Ahmed el-Manzuri

 

Coronavirüsün Çin ile ABD arasındaki biyolojik bir savaşın yansıması olarak üretildiğine dair iddialarla ilgili de konuşan Dr. Ahmed el-Manzuri, Bu iddialar hakkında ellerinde herhangi bir verinin bulunmadığını, bu iddiaları ortaya atan tarafların iddialarını bilimsel kanıtlarla desteklemeleri gerektiğini ifade etti.

Coronavirüse karşı tedbirler bağlamında bazı ülkelerde uygulanan aşırı kısıtlamalarla ilgili de konuşan el-Manzuri, “Her ülke salgının ulusal düzeyde kontrol altına alınması için alınacak önlemlere kendisi karar verir. Ancak biz burada dikkatli bir risk değerlendirmesi yapılmasının önemini vurguluyoruz. Böylece alınan tedbirler, diğer sosyal ve ekonomik yönlere zarar verebilecek kısıtlamaları abartmadan ve pandemiden kaynaklanan yükleri iki katına çıkarmadan istenen sonuca ulaşacaktır. İnsanların evde kalmaları ve aralarına sosyal mesafe koymaları, virüs salgınını yavaşlatmak ve zaman kazanmak için önemli bir yoldur” dedi.

“Coronavirüs hem soğuk hem sıcak iklimlerde yayılabiliyor”

Coronavirüsün hangi iklim ortamında daha çok yayılma meylinde olduğuyla ilgili soruya ise Dr. Ahmed el-Manzuri, henüz birkaç ay önce ortaya çıkan yeni bir virüsle uğraştıklarını, bu nedenle hava sıcaklıklarının artmasının virüsün seyrini değiştirip değiştirmeyeceğini öngörmenin zor olduğunu ifade etti.

El-Manzuri şunları söyledi:

“Bununla birlikte, elde edilen veriler, virüsün soğuk ve kuru iklimlerde olduğu gibi sıcak ve nemli iklimlerde de yaşadığını, hem soğuk iklimli ülkelerde hem de sıcak iklimli ülkelerde yayıldığını göstermiştir. Benzer virüslerle ilgili deneyimlerimiz sayesinde, yaz aylarında değişebilecek faktörün mesafe koyma ve bulundukları yerleri havalandırma eğilimi gibi insanların davranışı olduğunu gördük.  Ayrıca daha az öksürme ve hapşırma olayları vardır. Ancak yaz aylarında insanların davranışları değişmezse, yüksek sıcaklığa bağlı olarak virüsün etkisinde bir değişiklik beklemek oldukça zor.”