Skip to main content

TIME: Türkler, sivilleri katletmeye devam ediyor

TIME: Türkler, sivilleri katletmeye devam ediyor
TIME’da yayımlanan bir makalede, Türk devletine bağlı cihatçı çetelerin Rojava’da sivilleri katlettiği ve saldırının sürmesi halinde sivil kayıpların artacağı belirtildi. Kürt güçleri çekilse bile Türk devletinin saldırmak için bir bahane bulacağının vurgulandığı makalede Kürt sivil yerleşim birimlerine karşı kimyasal silah kullanımının da altı çizildi.
posted onOctober 30, 2019
nocomment

TIME’da yayımlanan bir makalede, Türk devletine bağlı cihatçı çetelerin Batı Kürdistan’da (Rojava) sivilleri katlettiği ve saldırının sürmesi halinde sivil kayıpların artacağı belirtildi. Kürt güçleri çekilse bile Türk devletinin saldırmak için bir bahane bulacağının vurgulandığı makalede Kürt sivil yerleşim birimlerine karşı kimyasal silah kullanımının da altı çizildi.

W.J. Hennigan ve John Walcott imzalı makalede, Donald Trump'ın ABD güçlerine Rojava’dan çekilme emri vermesinden üç hafta sonra Amerikan istihbarat örgütlerinin, rahatsız edici bilgilere ulaştığı belirtildi.

Makalede, Türk devletinin silahlandırdığı çetelerin, ABD tarafından terk edilen bölgelerde sivilleri öldürdüğü, Kürt yetkililerin, bu potansiyel savaş suçlarını işleyen çetelerin, ABD'nin Türk devletine sattığı silahları kullanmasından endişelendikleri ifade edildi.

İleride daha kötüsünün olabileceğinden endişe duyduklarını belirten Kürt ve ABD’li yetkililer; Türk ordusu ve ona bağlı çetelerin sahaya daha büyük kuvvetler konuşlandırdığına, gerekenden fazla silah getirdiğine dikkati çekiyor.

Makalede özet olarak şunlar dile getirildi: 

Güç yığma, Kürt topraklarında ilerlemeye ve sivilleri göçertmeye hazırlık

avatoday

 

“Bir ABD'li yetkili TIME'a verdiği demeçte, Kürt güçlerinin Suriye sınırları boyunca savunma mevzileri inşa ettiğini, Türk ve Suriye güçleri arasındaki çatışmaların Pazartesi günü güvenli bölgede devam ettiğini söyledi. İki yetkili, bu siperlerin ve gözlem noktalarının, ateşkesin Salı günü sona ermesinin ardından Türk ordusu ve çetelerinin Kürt topraklarında ilerlemesine hazırlık olarak görüldüğünü doğruladı.

 Bu istihbarat, bazı ABD'li analistler tarafından, Ankara'nın uzun zamandır düşman olarak gördüğü Kürtler tarafından kontrol edilen bölgeden sivil nüfusun temizlenmesine yönelik hazırlık olarak yorumlandı. Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğa,n 24 Eylül'de Birleşmiş Milletler'de (BM) yaptığı açıklamada, Suriye sınırında güvenli bölge kurmayı ve şu anda Türkiye'de barınan 3,6 milyon Suriyeli mültecinin bir kısmını buraya yerleştirmeyi planladığını söylemişti. 26 Ekim'de Erdoğan, Kürt güçlerinin 29 Ekim gününe kadar sınırdan çekilmemeleri halinde güvenli bölgeden ‘teröristleri temizlemeyi’ planladıklarını açıklamıştı.

“Çatışmaların sürmesi DAİŞ’in dönüşünü hızlandırıyor”

ABD'li yetkililer, Salı günü (bugün) ateşkes tamamen çökerse ve Türk devleti, Kürtleri güvenli bölgeden çıkarmak için geniş çaplı bir saldırıya başlarsa, bunun savaş suçlarına yol açacağından endişe duyuyor. Ayrıca, insani krizin, yenilenen çatışmalarla birleştiğinde, düzensizlikten beslenen DAİŞ’in dönüşünü hızlandıracağından da kaygılanıyorlar. ABD istihbarat teşkilatları, Amerika'nın beş yıllık konuşlandırması sırasında geliştirdikleri ağlar sayesinde Suriye'deki önemli bilgi kaynaklarını elinde tutuyor ve ABD ordusu bölgede düzenli olarak insansız hava aracı keşif görevleri yürütüyor.

“Kürt istihbaratıyla Bağdadi takibe alındı”

ABD'nin Cumartesi günü DAİŞ Lideri Ebu Bekir el Bağdadi'nin ölümüyle sonuçlanan baskınının ardından, ABD'nin bölgedeki istihbarat faaliyetlerinin kapsamı yeniden ilgi gördü. CIA'nin yanı sıra Iraklı ve Kürt istihbarat görevlileri, El Bağdadi'nin bir yardımcısı ile kuryelerinden birinin eşinin yanı sıra, Suriye - Irak sınırındaki yerel casuslar üzerinden DAİŞ liderini takip etti.”

Kuzey Suriye'deki olası bir Türk saldırısına ilişkin istihbarata, insani ve teknik kaynaklar üzerinden ulaşıldı ve müttefik ülkeler tarafından ABD istihbarat örgütleriyle paylaşıldı. ABD silahlarının sivillere yönelik saldırılarda kullanılması konusundaki istihbarat kesin değil.

“Trump çekilme konusunda Pentagon ve dışişlerine hiçbir uyarıda bulunmadı”

avatoday

 

Bu istihbarata, Erdoğan'ın Trump'a Türk ordusunun ABD askerlerinin de bulunduğu Kuzey Suriye topraklarına saldırmak üzere olduğunu açıklamasının ardından ulaşıldı. Trump, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı'na ABD'yi bölgeden çekme kararı konusunda hiçbir uyarıda bulunmadı ve organize bir geri çekilme planlaması yapılması için dahi zaman tanımadı.  

“Petrol sahalarının yeniden inşası uzun zaman alacak”

Suriye rejim askerlerinin konuşlandığı Dêrezor vilayetindeki petrol sahalarının korunması, stratejik açıdan pek mantıklı değil. Petrol sahaları küçük ve DAİŞ’in eline geçtikten sonra oraları havaya uçurduk ve yeniden inşa etmeleri yıllar alacak. O zaman neden bu sahaları korumak için güç bırakılıyor? Nedeni şu: Çünkü petrolden bahsetmek, Başkan'ı(Trump) bölgede Amerikan askeri gücü bırakmak için ikna etmenin tek yoluydu. Cuma günü, petrol sahalarını koruma planı açıklandıktan sonra, Trump attığı tweette “Petrol güvence altına alındı” dedi.

“HSD ve ABD terörle mücadelede yakın temasta olacak”

27 Ekim'de ise Esper, yeniden asker konuşlandırmanın sadece petrol sahalarını korumakla ilgili olmayacağını; terörle mücadele operasyonlarına da girişeceklerini belirterek, ‘Bağdadi'nin ölümüne rağmen, Suriye'deki güvenlik durumu karmaşık olmaya devam etmektedir’ dedi. Esper ayrıca Suriye'de konuşlanan ABD güçlerinin, Demokratik Suriye Güçleri (HSD) ile yakın temas halinde kalarak terörle mücadele operasyonlarını sürdüreceklerini duyurdu.

Ancak yeniden kuvvet yerleştirmek, ABD'nin bölgede hızlı tepki vereceği bir konuma sahip olmasını sağlamıyor. Eğer kuzeydeki ateşkes çökerse, ABD'nin müdahale etme planı yok. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı, Suriye'den çekilen bin kişilik askeri gücün geri kalanını, DAİŞ'i hedef almak ve istikrarsızlığa karşı caydırıcı unsur olması bakımından Batı Irak'ta, sınırın hemen ötesinde tutmayı umuyordu. Ancak Bağdat'taki ABD destekli hükümet bu fikri veto etti ve askerlere ayrılmaları için dört hafta süre tanıdı.

“Kürtler çekilse bile Türkler saldırmak için bir neden bulurlar”

Yetkililerin en güncel korkusu ise, güvenli bölgeye yapılan hamlelerin, Türk devleti tarafından Kürt nüfusuna yönelik daha büyük bir saldırı için kılıf olarak kullanılması. Aynı yetkili, ‘Kürtler barış içinde geri çekilmeye devam etse bile, bu Türklerin harekete geçmek için bir neden bulmayacakları anlamına gelmez’ dedi.

“Savaş suçu işlendiğini herkes görmekte”

avatoday

 

Savaş suçlarının kanıtlarını görenler sadece Amerikan istihbarat yetkilileri değil. Uluslararası Af Örgütü Cuma günü, Türk devleti destekli Suriye güçlerinin Kürt sivillerin infazı da dâhil olmak üzere savaş suçları işlediğini bildirdi. Bazı eylemler cep telefonları tarafından fotoğraflandı. Uluslararası Af Örgütü, 17 tanıktan kanıt topladığını açıkladı. Raporda, Türk güçleri ve müttefikleri tarafından 200'den fazla sivilin öldürüldüğü yönündeki bilgilere ve sınır ötesi havan topu saldırısında 18 sivilin öldüğü şeklindeki Türk devletinin iddialarına işaret edildi.

“Belirgin insan hakları ihlalleri yaşanılıyor”

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey Çarşamba günü Temsilciler Meclisi'nde yaptığı konuşmada, yönetimin Erdoğan hükümetinden Türk güçleri ve müttefikleri tarafından işlenen olası savaş suçları hakkındaki soruları yanıtlamasını istediğini söyledi. Jeffrey, ‘Savaş suçu olarak gördüğümüz çok sayıda olay var’ dedi. Hem Kürt Kızılay’ı hem de İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Türk saldırısı sırasında belirgin insan hakları ihlalleri olduğunu bildirmişti.

“Kimyasal silah kullanımına dair bilgiler toplanıyor”

Kongre, Kuzey Suriye'deki durumla ilgili daha fazla ayrıntı için de bastırıyor. İlk olarak Foreign Policy’nin duyurduğu, Serêkaniyê’de beyaz fosfor kullanıldığı haberlerinden sonra; 25 Ekim'de, dört ABD senatörü Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya, Türk destekli güçlerin kimyasal silah kullanımına ilişkin 1 Kasım'a kadar bilgi isteyen bir mektup gönderdi.

Maryland senatörü Demokrat Chris Van Hollen, Vermont senatörü Demokrat Pat Leahy, Connecticut senatörü Demokrat Richard Blumenthal ve Tennessee’nin Cumhuriyetçi senatörü Marsha Blackburn tarafından yazılan mektupta; Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü’nün de iddiaları izlediği ve kimyasal silah kullanımı ile ilgili bilgi topladığı belirtildi. Senatörler ayrıca Pompeo'ya, kimyasal silahlar da dahil, ABD tarafından Türk devletine verilen herhangi bir silahın Rojava’da kullanılıp kullanılmadığını da sordular.